2005 yılı 12 Nisan Salı günü Niğde Hamle Gazetesinde yazdığım bir makalede “YAHOVA ŞAHİTLERİ”ni anlatırken Bizde bir Cemaat Şeyhinin (FETÖ’nün) İslam dini adına Dinler arası diyaloğu savunmasından bahsetmiştim.
Vatikanla görüşen bu şahsın Yahudi inancı Siyonizm’e hizmet ettiğini yazmıştım. Yani onbir yıl önce bunları yazdığımızda bizlerle alay edilmiş, basiretsizlikle suçlanmıştık. Komplo teorisi üretiyorsun demişlerdi.
Bugün dünyada en güçlü teşkilat ve teşkilatlanma MASONLARA aittir. Diğer tüm teşkilatlar Mason kuruluşundan örnekler almışlardır.
Meselâ: Dünya devletlerindeki tüm masonlar birbirlerini tanımazlar. Lâkin derecelerine göre her biri irtibat halindedir. Bunlar birbirlerini mason selamıyla tanırlar. Bazı cemaatlerde namazda ellerini, ayaklarını birleştirmeleri oradan esinlenmiştir. FETÖ’cülerin üzerlerinde bir dolar taşımaları da bir iletişim unsurudur.
Birinci Dünya Savaşında bir Yunan subayı Anadolu da askeri casusluktan yakalanır. Soruşturma sonunda kurşuna dizilme cezası verilir. İnfaz bir hastanenin bahçesinde yapılacaktır. Balkondan olayı seyreden Türk subayına Yunan subayı MASON selamı verir. Meğer Türk subayı da masonmuş. Türk subayı zaman kaybetmemek için balkondan atlayarak infazı durdurur. Her devirde de içeride hainler yetişmiştir.
Televizyonun tüm kanallarında bir aydır FETÖ’nün teşkilatı ve teşkilatlanması anlatılıyor. Herkeste hayretler içerisinde izliyor.
Akla şu sorular geliyor:
1- Bu faaliyetler bu ülkede yapılırken bizler neyle meşguldük?
2- 15 Temmuz olmasaydı FETÖ’nün faaliyetleri ne kadar daha devam edecekti?
3- Alt tabakayı, samimi inancı sömüren FETÖ’nün bir Yahudi ajanı olduğuna nasıl inandıracağız?
Diğer yazımızda YAHOVA ŞAHİDİ bahsini anlatacağız...