Rabbimin yardımı benimleyse, bana illede bir müttefik, dost ve yardım gerekmez.
Rabbimin rızası benim karşımda ise bana düşman gerekmez. Dost gerek bana mutluluğu paylaşmak için yoksa Fatiha suresinde İyyâke na'budü... ayetinde belirtildiği gibi.
Gerçek anlamda bize dost olarak Allah yeter. Düşman olarakta şeytan!.. Ve onun askerleri, hizmetkarları. ...Ki belki de o bizim nefsimizde kendine bir yer bulmuştur.
Ben rabbimle beraber olursam, kim bana ne yapabilir ki? Evet ecel gelmeden ölmeyiz biz.
“Ecelimiz ömrümüzün kefilidir.” Her nefes alıp vermemizde ölüme bir nefes daha yaklaşıyoruz.
Allah rızasına adanmış bir ömür bizi ölümsüz kılar. Ecelimiz gelmemiş ise bizi kim öldürebilir?
Ecelimiz gelmiş ise ölmemizi kim önleyebilir?
Müslüman olmayanlar bizi anlayamazlar. Çünkü anlamaları için iman etmeleri lazım, iman etmezlerse aynı zeminde buluşamayız. Anlaşılmazsa Kureyş suresinde belirtildiği gibi “Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” denilmiştir.
İmansızlar şunu bilmeli ki Yasin suresinde belirtildiği gibi “O bir şey murat edince o ol der ve hemen olur.” Allah’ın bu emrini kimse engelleyemez.
İnsanların bir eceli olduğu gibi ülkelerinde bir eceli vardır.
“Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldimi, ne bir an geri kalabilir, ne de öne geçebilir.” Araf suresi 34. ayet.
Biz toplum olarak, insan olarak dikkatli olursak bizi kimse yenemez. Biz tehlikeleri hafife almamalıyız. İfrat ve tefritten kaçınmalıyız.
Aklımızla hareket edip, gelmiş ve gelecek kötülüklerin üstesinden gelmeliyiz.
Bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu unutmamalıyız. İmtihanı kazanan cennete, kazanamayan cehenneme gider.
Biz kul olarak Allah’a doğru yürüyorsak, o bize koşarak gelecektir.
Biz Allah’a güvenmeliyiz. Herşeyi ondan talep etmeliyiz. Ölen kullarından ya da dirilerinden birşeyler beklememeliyiz.
Cumanız hayırlara vesile olsun.
Amin...