Yaklaşık bir yıldır hayatı adeta alt üst eden, gündeme girdiği günden beri zirveden hiç düşmeyen salgın hastalığı. Etkisini azaltmak sızın, yayılımını yitirmeksizin hayatlara, yaşamlara etkide bulunmaya devam ediyor. Korkulan o ki devam etmeye de devam edecek gibi gözüküyor.
Alınan önlemler, uyulmayan önlemler. Öneriler, tedbirler, kısıtlamalar öyle büyük bir yeri oldu ki hayatımızda, kendisi ile yatırıp kendisi ile kaldırmayı başardı hemen hepimize, öte yandan yitirilen canlar, kaybettiklerimiz çok şeye mal oldu Covid-19…
Ülkemize girdiği dün itibari ile çok başarılı, azimli, çalışkan ve güven veren bir Sağlık Bakanı ile tanıştırdı bizleri Covid-19, hayatı kendi ekseni üzerinde döndüren, gündemde bulunma noktasında rakip tanımayan Covid-19 neredeyse 1 yaşına girecek ülkemizde. Son zamanlarda artan ve her geçen gün gerek itibar noktasında, gerekse endişe noktasında tartışma konusu olan vaka sayıları yakın zamanda Bakan Koca’nın “vaka sayıları ile hasta sayılarını birbiri ile karıştırmıyoruz” açıklaması ile ülkede ki vaka sayısının sanıldığı seviyede olmadığını doğruladı. Gerek itibar noktasında, gerekse endişe noktasında tartışma konusu olan bu vaka sayısı tartışması bakan Koca’nın “vaka sayısı ile hasta sayısını ayırt etmeden birleştirerek tabloya yansıtıyoruz” açıklaması ile 30.000’lere dayandı
İlk baştan beridir neden böyle bir politika uygulandı elbet verilecek cevap ve açıklamalar vardır. Şahsi kanaatim insanların gerçek rakamları öğrenmesi durumda Covid-19’u daha da ciddiye alacağı noktasındayken ve hatırı sayılır seviye de bir kitlenin böyle düşündüğü bir gerçek varken önlem alma, ciddiye alma noktasında zaman kaybettik. Bu tablonun bu aşamaya gelmesinde bu durumun emin olun ki sebebi ve etkisi var. Ne çabuk unuttuk bakan istifasına sebep olacak seviye de sosyal mesafe tanımaksızın, kural-kaide-önlem umursamaksızın marketlere akın ettiğimiz sokağa çıkma yasağı arifesinde ki günleri ne oldu? Ne değişti? O gün salgın hastalığa karşı bakış açısı ile bugün salgın hastalığa bakış açısı arasında toplumda genel manada ciddi bir farklılık olmadığı hususuna kim inandırabilir beni ve benim gibi birçok kişiyi. “TAMAM” temizlik-maske-mesafe demek ile tamam olunmaz ki! Elbette diyeceğiz ve dahi demek ile kalmayacağız uygulayacağız, uygulatacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız lakin insanlarında ülke gündemine girdiği günden bu yana reel manada ki etkisini bir an olsun yitirmeyen salgın hastalığı konusunda yanlış yönlendirilmesine, farklı şekilde bilgilendirilmesine, gerçeğin başkalaştırılmasına müsaade etmeyeceğiz.
Semptom göstermedi ya da ileri seviyede yaşamsal tehlikesi yok diye düne kadar günlük salgın hastalık tablosuna pozitif vaka sayılarını yansıtmamak, onları tehlike arz eder saymamak ve gıyaben de saydırmamak; hamilelik testi yapılan ve test sonucu çift çizgi çıkan yani hamileliği teste göre doğrulanan kişinin baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yok diye hamilelik durumunu reddetmek gibi bir şeydir.
Strateji neydi bilmiyorum ama bence bir şey kazandırmadı. Millet olarak duyguları en üst seviyede yaşamak bizlerle özdeşleşmiş bir durum. Bu millet Mart-Nisan-Mayıs ayında olabileceği kadar panik oldu, olabileceği kadar endişe duydu zaten, sokağa çıkma yasağı arifelerinde bakan istifasına sebep verecek tablolar çizdi. Keşke samimi bir şekilde bilgilendirilseydik. Eminim ki bu strateji bizlere bir şey kazandırmadı ama kaybettirdi; güven kaybettirdi, itibar kaybettirdi, samimiyet kaybettirdi, zaman kaybettirdi, en kötüsü de hayat kaybettirdi.
Sağlıklı günlere kavuşmak arzusu ile..