04.11.2016, 16:00

Dokunulmaya Başlanıldı

Aydın Zengin

Bugün gazetemiz tarafından bana ayrılan bu köşede daha yerel içerikli bir yazı yazma niyetindeydim lakin ülkemiz için çok hassas konulardan birisi olan terör olaylarını oldukça içerden ilgilendiren ve hepimizin gelişmelerini ilgi ile takip ettiğimiz bir durum vuku bulduğu için malum konu ile alakalı esasen hepimizin ortak görüşü olan bir tavırla durumu sizler için kaleme alacağım.

4 Kasım Cuma günü herkes güne sıcak gelişmelere şahitlik ederek başladı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunun rahatsız olduğu sırtını Kandil’e yaslayan hain terör örgütünün mecliste ki kolu niteliğinde ki siyasi oluşumun bizler için her biri önemsiz lakin, siyasi oluşumlarınca kendilerinin üst düzey gördüğü ilk etapta on bir isim gözaltına alındı. Gözaltına alınmalarının ortak noktaları ise “terör”. Bir ülke düşünün ki, o ülkenin meclisinde ülke vatandaşlarını temsil etmek amaçlı seçilen, vatandaş tarafından seçilmiş olan vekiller içerisinde “terör” ifadesinin yer aldığı bir gerekçe ile gözaltına alınsın. Üstelik içinde terör ifadesi geçen hemen her şey de ülke ve ülke vatandaşlarından taraf değil ülkenin ve vatandaşlarının karşısında bölücülerin yanında olur vaziyette.

Olamaz değil mi? Olmamalıydı evet.

Aziz meclise vekil sıfatı ile girmiş terör seviciler meydanlarda “PKK sizi tükürüğü ile boğar” diye tehdit savuracak, bir diğeri çıkacak “PKK terör örgütü değildir” diye meydanlarda anırıp, insanları galeyana getirip sokaklara çağıracak, öteki “PKK cenazesine gitmeyen vekile soruşturma açarım” diye arsızlığın dibine vuracak, öbürü bu ülke vatandaşlarının, malum partinin sırtlarını yasladıkları hainler tarafından en canı yandığı dönemde teröre karşı ortak bildiriye imza atmayacak, saçalağın biri çıkıp meydanlara kayyum atayan devleti ayan beyan tehdit edecek, bir kaçı belediye kurumlarını kendi kafalarına göre belediyecilik anlayışı ile hiç alakası olmayacak şekilde teröre destek ve hizmet verir vaziyette kullananlara devlet dokunurken çıkıp artist artist beni de alın diye yırtınacak sonra da bu devlet bu hainliğe, bu soysuzluğa dur demeyecek öyle mi?

Elbette diyecek!

Tabi ki diyecek! Şehitleri için, gazileri için, ihanet ettiğiniz şu vatanın bölünmez bütünlüğü için, suçsuz günahsız ölen siviller için, katlettiğiniz daha adını bilmeyen bebekler için üstelik yaptıklarınızı yanına koymaksızın, yüksek sesle diyecek! Dokunulacaksınız.

Ruhu şad olsun ne güzel özetlemiş Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU;

“Cahilim dersin, öğretmeni şehit edersin,

Hastayım dersin, doktoru şehit edersin,

Yolumuz yok dersin, mühendisi şehit edersin,

Resmi dilini bile öğrenmeye tenezzül etmediğin devletten iş beklersin,

Fakirim dersin, ama inatla çoğalıp virüsleri bile kıskandırırsın,

Fakirim dersin, ama aşiret düğünlerinde görgüsüzlüğün dibine vurursun,

Anadilde eğitim dersin, açılan kurslara katılmazsın,

Ben elektrik parası öderken, sen kaçak kullanırsın, onunda parasını bana ödetirsin,

Suçsuz sivil insanları bombalarsın, yakarsın;

Sıkıntın varsa gel savaşalım deriz: ’ Aaa pis faşist dersin ’

Arkamızı döndüğümüzde pusu kurarsın…