Müftülerde Bir Koro Kurabilir
Eğer ezan gittikçe bozuk şekilde (kerih) okunuyorsa birilerinin ihmali vardır. Bir Türklere mahsus olan ve dinleyenlere asırlar boyu ruh SÜKUNU veren ezan üslubu tarihimizde hatıra olarak kaldı.
Dar kafalarca "İslam'da Müzik var mı?" diye diye ezanı da baltaladılar. Osmanlı'nın son dönemine kadar o kadar bestekarımız var ki, hemen hemen hepsi hafızdır. Ezan için, makam öğrenen hafızlarımız sonunda bestekar oluyorlardı. Mesela, MEDENÎ AZİZ EFENDİ Medine de Mescid-i Nebevi camii imamının oğludur. Medeni ismini de oradan alıyor. Çok zeki bir çocuk olduğu için sarayda alıkonuluyor.
Hafız ve çok değerli bestekardır. Dede Efendi hafız ve bestekardır. Saadettin Kaynak, hafızdır. Hele bir bestekarımız var ki Sami Efendi en meşhurlarıdır. Herkes onun ezanını dinlemek için, Ayasofya ve Sultanahmet camii etrafında toplanırlardı. İşte bu hafızların bestelediği şarkı ve ilahiler dinlendiği zaman ilahi bir vecd içerisine girersiniz. Şuanda İstanbul'da iki semtte iki camide karşılıklı, iki (çifte) ezan okunur. Sırf bu ezanı dinlemek için yüzlerde vatandaş ve turist buraya toplanır. Ezanın birisi Sultanahmet ve Ayasofya camii, diğeri de Üsküdar semtinde okunur.
Türkiye'deki sıkıntı ezanın yüksek seste okunması değil, usulüne göre okunmamasıdır. Mesela bir camide görev yapan imam veya müezzin, emekli olana kadar ezanı aynı nakaratla okur. Hele müezzini olmayan camilerimizde, fahri müezzinlik yapanlar işi daha da çıkmaza götürüyor. Görevlilerin ezanı makama uygun olarak okumamalarının sebebini yıllarca Türk müziğinin yasaklanması sebep olarak gösterilebilir. Artık Türkiye eski Türkiye değildir. Her bir vilayetimizde onlarca Türk müziği korsu kurulmuştur. Hepside fahri kurulmuştur. Niğde'mizde bile, faaliyette olan koro toplulukları vardır. Bunlardan bir tanesi de, "NİĞDE VALİLİĞİ TÜRK MÜZİĞİ" korosudur. İzledim ve görev alan arkadaşları tebrik ettim. Ben de rahmetli Turhan TOPER hocadan klasik Türk müziği dersi almıştım.
Müftülüklerde pekala genç imam ve müezzinlerimizden "Ezanı makamına göre okuma" topluluğu kurabilir. Onlarca müzik öğretmenlerimiz var. Bunlardan yararlanılabilir. Milli Eğitim Müdürlüğünden destek alınabilir. Para gerekiyorsa, sponsor olacak o kadar esnaf ve zenginimiz var ki, hiç biri geri çevirmez. Mevzuata sığınma ya da yukarıdan emir almaya gerek yok. Kişi yaptığı işte, "Mesleğiyle evlenmelidir" Ferhat'ın Şirin için dağı deldiği gibi. Gerçi bu günlerde Hac kurası çekildi ya...
Devam edeceğiz.
