20.02.2017, 09:40
Neden Cumhurbaşkanlığı Sistemi? - 2
“Neden Cumhurbaşkanlığı Sistemi” yazı dizimin ilk dizisinde yani bir önceki yazımda geçmişten günümüze yaşanan yönetimin çift başlı olmasından kaynaklı olan ve günümüzde seçmen olan nüfusun bir çoğunu beklide ilk kez duyduğu hadiseleri yazdım. Yazı ile alakalı tarafıma yapılan geri dönüşlerde en çok dikkatimi çeken detaylardan birisi 1937 yılında İsmet İnönü’nün görevinden azledilmesi durumunun çoğu kişi tarafından ilk kez duyulmasıydı.
Okur yaptığı yorumlarda “vay be Atatürk ile İsmet Paşa arasında bile kriz çıkartmış bu sistem” diyerek durumun hassasiyetine gereken alakayı gösterdi.
Bugün daha kısa bir makale ile “Nedir Cumhurbaşkanlığı Sistemi” yazı dizime Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde üniter yapının nasıl esas olduğunu ve iddia edildiği gibi ülke bölünecek savını hakikatte olan asıl şekli ile karşı alan bir dizi kaleme alacağım.
Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki; Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde üniter yapının korunması esastır. Zira Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde eyalet bulunmamaktadır. Eyalet üniter olmayan federatif yönetim sistemlerinde vardır. Ayrıca Cumhurbaşkanlı Sistemi’nde yerel yönetim yetkileri şuan ki üniter yönetim sistemde olduğu gibi kalacaktır, değişmeyecektir.
Oysa ki üniter olmayan, federatif bir yönetim sisteminde iktidar; merkezi ve yerel yönetim alanı olmak üzere ikiye bölünmektedir, altını çizerek tekrar ifade ediyorum ki Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde yerel yönetim yeklileri şuan ki üniter yönetim sisteminde olduğu gibi kalacaktır ve değişmeyecektir.
Üniter olmayan bir yönetim sisteminde, yani iddia edildiği gibi federatif bir yönetim sisteminde eyalet kendi eğitim sistemini düzenlemekte özgürdür lakin üniter yapının korunmasını esas alan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde eğitim sistemi şimdi ki gibi merkezi hükümet tarafından düzenlenecektir.
Devam edelim; iddia edildiği gibi federatif bir yönetim sisteminde iktidarın iki parçasından biri olan merkezi yapı kendisini oluşturan birimleri fesih edemez. Oysa ki üniter yapının korunmasını esas alan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde merkezi hükümet, yerel yönetimler üzerinde tüm söz hakkına sahiptir. Gerektiğinde yerel yönetimler fesih edilebilir.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi yapı olarak iddia edildiği gibi federatif bir yönetim sistemini benimsemez, çünkü üniter yapının korunması üzere Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin öngördüğü yukarıda bahsettiğim hususlar tam olarak federatif yönetim sisteminin karşısındadır. Çamur at; tutmasa da izi kalır, alt yapılı bu asılsız iddialar millette karşılığını eminim ki bulamayacaktır.
Millete “Nasıl bir ülke yönetim sistemi istiyorsunuz” sorusunun sorulmasına izin vermek istemeyenler, bunu millete çok görenler, bu soru millet önüne çıkmasın diye yapmadığını bırakmayanlar, şimdi aynı çizgide asılsız iddialar ile gerçekte olan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni başkalaştırarak milleti aldatma politikası gütmektedir.
Bu doğrultuna şunu içtenlikle söylemek mümkün ki; 16 Nisan’da millet sadece nasıl bir yönetim sistemi istediğine dair değil, en başta bu hakkın kendilerine sunulup, sunulmaması hususta gayret eden taraflara, sonrasında ülkenin önünü açmak, memleketi feraha ulaştırmak, yönetim sistemini geliştirmek üzere çalışanlara, hiçbir çalışma yapmayıp asılsız iftiralar ile hazırlanılan esas sistemi ve öngördüklerini başkalaştırarak, oturduğu yerden kara çalmayı çalışanlara karşıda iradesini gösterecektir.
En içten sevgi ve saygılarımla.
Rıza bektaş
6 yıl önce
Super anlatmışsın aydın abi
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
