03.04.2017, 08:38
Referanduma Doğru
Ülkemizin yakın tarihinde ki en önemli seçimlerinden birisine çok kısa bir zaman kaldı, seçim arifesinde, siyaseten yoğun günler içerisinde; kararsız oyların ilk zamanlara göre gözle görülür derecede azaldığı, çok sayıda Avrupa ülkesinin de had ve hakkı olmamasına rağmen 16 Nisan halk oylaması ile alakadar, bir tercihte bulunması ve tercihi üzere edep ve haya sınırını aşar mahiyette yaptırımlar yapmaya kalktığı bir sürecin içerisindeyiz.
Peki tüm bunlar gelişirken vatandaşta durum nedir? Açıkça ifade etmek gerekirse ilk zamanlara nazaran her geçen gün, sabrın bir önce ki güne göre daha azaldığı, sinirin ise eş değer oranda arttığını durumdan memnun olmayarak ifade etmek zorundayım.
İçinde bulunduğum süreçte şunu net gözlemledim ki; Salt Erdoğan'ı sevmediği için HAYIR diyeceğini söyleyen var. Salt Erdoğan'ı sevdiği için EVET diyeceğini söyleyen var. Salt Bahçeli EVET’i destekliyor diye EVET diyeceğini söyleyen var. Salt Bahçeli'yi istemiyorum diye HAYIR diyeceğini söyleyen var. Salt CHP'liyim diyerek HAYIR diyeceğini söyleyen var. Salt Devletin bekası için HAYIR diyeceğini ifade eden var. Salt Devletin bekası için EVET diyeceğini ifade eden de var. Salt maddeler üzerinden Anayasa değişimine EVET diyeceğinin söyleyen de var. Salt maddeler üzerinden itirazı olup Anayasa değişimine HAYIR diyeceğini söyleyen de var. İki seçenekli bir seçim olsa dahi insanlarımızın farklı sebeplerden ötürü birbirinden başka kararlar alacağı bir seçim olacak. Bahsettiğim sebeplerden ötürüdür özellikle sosyal medyada çokça rastladığım gibi meselenin Anayasa değişikliği olduğunu unutuyoruz, çoğu yerde şu manzaraya şahit oluyoruz ki toplum olarak hassas noktaları istişare etmek noktasında tahammül sınırımız maalesef yeteri kadar fazla değil.
İnsanlar 16 Nisan referandumunun ne getireceğine dair, her iki tercihi savunlar tarafından düzenlenen bir çok seminer, kampanya, bildiri v.s. etkinliklerle, yazılı ve görsel çalışmalar ile bilgi sahibi oldu. Bir aydan fazla süre ile gazetede bana ayrılan köşede “Nedir Cumhurbaşkanlığı Sistemi” yazı dizisi ile huzurlarınızda “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni sizlere elimden geldiğince ifade etmeye çalıştım, bu hususta aldığımız geri dönüşlerde fayda sağladığımıza şahit olduğumuz gibi kararsızdım lakin oyum artık evet diyen vatandaşlarımızı gördüm. Ricam şudur ki toplum olarak hassas noktaları istişare etmek noktasında tahammül sınırımızın çok daha yukarıda olması ve Hz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin çok hassas bir şekilde ifade ettiği gibi “sesin değil sözün yükselmesi” hususunda büyük hassasiyet gösterelim.
Mübarek üç ayların tüm İslam alemine huzur ve bereket getirmesini niyaz ediyor; geçtiğimiz hafta Yüksekova’da şehit olan Ulukışla’lı hemşehrimiz Başçavuş Gökhan Altınalana’yı ve Regaip Kandil’i gecesi hakkın rahmetine kavuşan Niğde’mizin medarı iftiharı Ömer Halisdemir’in kıymetli annesi Fadimana Halisdemir’i minnet, rahmet ve dua ile anıyorum.
Saygılarımla.