Telefonla Konuşurken Tır'ın Altında Kaldı

"Cep telefonuyla konuşan şahıs fark etmediği tırın altında kalarak feci şekilde can verdi. Tır şoförünün ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı."

Bu ve bunun gibi haberleri gazete köşelerinde her gün okumamız mümkün. Bu konuda yüzlerce kez uyarılara, cezaların artırılmasına rağmen hiç fayda etmiyor. Direksiyon başında telefonla konuşmak artık bir moda oldu.

İstanbul'dan Ankara'ya geldiğimiz otobüsün şoförü yol boyunca hem araba kullandı, hem de bozuk telefonunu tamir etmeye çalıştı.

Eyüp Sultan camii... Günlerden Cuma. Caminin içi dolu olduğundan dışarıda saf tuttuk. Vaiz'in sohbeti baş örtüsü üzerineydi. Buna rağmen camii adabına uymayan giyimleriyle kadınlar ortalıkta dolaşıyorlardı. Ezan okundu. Sünnet namazını kıldık. İmam hutbeye çıktı, sohbete başladı. Yanımdaki genç telefonunu çıkarttı. Hutbe bitene kadar telefonuyla oynadı. Sormak lazım: Kardeşim sen niye geldin.

Yine bir semt camii. Yine bir cuma namazı. Çevre okulların öğrencileri camiyi doldurmuş. Yanımdaki genç hutbedeki sohbeti dinleme yerine, hutbe boyunca telefonuyla oynadı. Farz namazını kılmaya kalktığımızda telefonunu cebine koydu.

Bir anne anlatıyor: "Çocukları özlemiştim. İstanbul'dan geldiler. Biz sohbet edeceklerini beklerken, gelin bir köşeye oturdu, oğlumuz diğer bir köşeye oturdu, ellerinde telefon saatlerce telefonlarıyla ilgilendiler. Çok zoruma gitti." demişti.

Arabamla tali yoldan şehre giriyorum. Önümde bir araba var. Karşıdan bisikletiyle bir genç geliyordu. Bir eli dümende, diğer elinde telefonda. Karşısından gelen arabanın farkında bile değil. Öndeki araba fark etti durdu, bende durdum. Genç bisikletiyle arabanın üstüne üstüne geldi. Fark etti ve sağa kaçtı. Lakin arkadan bir arabanın bile geldiğinden haberi yoktu. İki şoförde durdu ve ellerini kaldırıp birşeyler söylediler. El hareketlerini ben gördüm ama bisikletli ya görmedi ya da görmezlikten geldi.

İstanbul Esenler'den belediye otobüsüne bindik. Otobüs dolu. Sahanlıkta bir genç kulaklığını takmış elinde telefon Eminönü'ne kadar bağıra bağıra konuştu. Sinirli sinirli bakanlara bile aldırış etmedi.

Toplum adabını ve saygısını nasıl öğretsek ki!..