06.10.2016, 10:11

Türkülerinde Cılkı Çıktı

Her şehrimizin veya bölgemizin kendini tanıtan ve kendine özgü türküleri vardır. 


Sadece İstanbul’un türküsü yoktur. İstanbul’unki şarkıdır. Her semtinin şarkısı vardır. 
Zira gül gibi İstanbul’da dişidir. Her şair ona hayrandır. 

“Üsküdara gideriken, Biz heybeliler, Gidelim göksuya” gibi saymakla bitmez. 
Ankara sosyal bir şehirdir. Düne kadar bir tanenin dışında ne türküsü ne de şarkısı vardı. 

“Ankara’da yedim taze meyvayı”

Şimdi mantar gibi Ankara türküleri çıktı. “Ankara'nın bağları” gibi daha neler... 

Düğünlerimize de bu türküler lâzım. 

Bir de BOR’umuzun bir türküsü var ki düğünlerde en aşağı üç beş defa çaldırılır. 

“NACİYEM” 

Gerçek hayattan alınan Naciyemin atmış yıllık bir mazisi vardır. Kayın peder gelin ilişkisi. 

“İkimizi görmüşler, nasıl inkâr edelim?” 

Niğde’mizi de Türkiye’ye tanıtan türküsüde “Yine yeşerdi mi NİĞDE bağları?” 
Türkülerin cılkının çıktığı yerde, kahramanlıkları tarihe mal olmuş şahsiyetler için yazılan sonradan marş tarzında bestelenen Kahramanlık türküleridir. Bu türküler bizim milli gururumuzun simgesidir. 

Ne yazık ki bu kahramanlık türkülerimizde düğünlerde gece elbiseli bayanlarımızla beraber göbek atarak oynanmaktadır. 

“Genç Osman dediğin, Şanı büyük Osman paşa” bunlardan ikisi. Yakında Mehter’i de bu millet düğünlerde oynar veya oynatırlarsa hiç şaşmam. 

Son zamanlarda İLÂHİ’lerimizde aldı başını gidiyor. 

İlâhilerde (Mevlevilikte olduğu gibi) ya NEY, ya da güdüm tefi vardır. Tef ritim tutmak için. 

İlâhilerin çıplak sesle söylenmesi en tabii halidir.  

Gelin görün ki şimdiki ilâhilerde çalgının her çeşidi vardır, ve de kıvrak mı kıvrak. 
İçinde Allah, Peygamber lâfzı geçmezse oyun havası sanırsın. Bu konuda yetkili kimse buna el atmazsa yarın çok geç kalınır. 

Mantar gibi türeyen bu ilâhilerin altında aslında ticari rant yatmaktadır. 
Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Yayın politikamızdan memnun musunuz?
Yayın politikamızdan memnun musunuz?