Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda değişiklik yapılması hakkında ki kanun teklifinin birinci turu tamamlandı. İkinci tur görüşmelerinde de; milletin kaderine sahip çıkma hakkının millete sunulması noktasında önemli bir aşama kaydedildi öyle ki bu yılın ilk yarısı içerisinde muhtelemel bir referandum seçimi milletin huzuruna çıkacak.
Meclis yoğun bir program ile milletvekillerinin geç saatlere kadar süren çalışmaları ile olağanüstü bir çalışmaya şahitlik ediyor. Beraberinde bazı olmaması gereken hususlarda vuku bulmuyor değil. Bugün her siyasi parti, her siyasi aktör özellikle seçimlerde halka giderler, millete inerler, halkı çağırırlar lakin son günlerde olağanüstü bir yoğunluk bulunan mecliste millete gitmekten kaçınılır tutumda hadiseler yaşanıyor. Kürsü yumruklama eylemi, vekil kürsüsünde ki mikrofona kendini kelepçe ile kilitleme eylemi, kabinde dakikalarca bekleyerek oy kullanılma işleminin uzun sürmesine sebep olur tarzda eylemler mecliste istenmeyen görüntülerin ortaya çıkmasına sebep vermiştir.
Geçtiğimiz hafta köşe yazımda vurguladığım “Ülkemiz ve milletimiz ne fetih ruhunu yitirmiştir nede Çanakkale Destanında şahlanan namus kavramını terk etmiştir. Türkiye Yenilmeyecektir.” şuurunu aklımızdan çıkartmadan 15 Temmuz’da halkın önüne yatan, aziz vatanımız için cansiperhane meydanlara inen, milli mücadelede adeta destan yazan milletimize “Hangi şekilde bir ülke yönetim biçimini tercih edersiniz” demenin bu denli rahatsız eden tarafı neresidir, bu hususta yanlış nerededir! Millet nasıl milli mücadelede pes etmedi ve yenilmediyse, kendi kaderine sahip çıkma hususunda ki bu noktada haklarının gasp edilmesine müsaade etmeyecektir, millet bunun cevabını er ya da geç verecektir.
Milletin yanında görünüp millete bu denli güvensiz yaklaşmak eminim ki millette ki hak ettiği karşılığı bulacaktır. Milletin kendi geleceğini doğrudan ilgilendiren ülke yönetim biçiminin kararını vermesi gayet doğal ve tabiidir, doğal olmayan bu hakkı milletin huzuruna çıkarmamak üzere çabalamak ve bu uğurda sabote etmekten, kavgalar çıkarmaya, kürsüye kendini kelepçelemeye kadar uzanan eylemlerdir. Milletten kaçmak, millet iradesinden kayıtsız tutum sergilemek milletin istikbalini olumsuz yönde etkileyemeyecektir ve şunu yüksek sesle söyleyelim ki;
MİLLET NE DERSE O OLACAKTIR!
MİLLET NE DERSE O OLACAKTIR!
Saygılarımla.