12.11.2016, 09:33

Adım Adım Başkanlığa

Aydın Zengin

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başkanlık sisteminin getirilmesi hususta bu güne kadar attığı adımları ve girişimleri görmemenin mümkünatı yok. Başkanlık sistemi için öngörülen adımların ve sistemin ülkemizde hayat bulması durumunun yakın bir zamana dek parti dışından hiçbir siyasi cephe tarafından desteklenilmemesinin verdiği etkinin ve daha hızlı adım atılamamasının, en kolay tabir ile başkanlık sisteminin getirilmesi hususunda önemli bir eksik olan “parti dışından destek” hususunun son zamanlarda Milliyetçi Hareket Partisi’nin verdiği destek ile öneminin fark edilir bir durum olduğunu görmemenin de mümkünatı yok.

Birileri şiddetle mevcut sistemle ilgili yanan ateşe var gücü ile odun atmak derdinde iken bugün Adalet ve Kalkınma Partisi rejimin krize girmemesi, sistemin tıkanmaması, devletin düğümlenmemesi için parti dışından çok önemli bir destek görmektedir. Üstelik tam bir ittifak, tam bire ittihat, tam bir dayanışma ve düzene sokma isteği ile ülke meselelerinin kilidinin açılması, ülkenin kuyusunu kazanların kazınıp, silinip atılması arzusunda bir inançla destek görmektedir.

Başbakan Sn. Binali Yıldırım ve Sn. Devlet Bahçeli yaptığı görüşmeler neticesinde “dökülmüş şehit kanları, yapılmış fedakarlıklar boşa gitmesin, heba olmasın Türkiye’nin varlığı için kalkalım ve başlayalım, bize de bu yakışır” inancında, sorunun bir parçası değil çözümün neferleri olmanın yolunda, kaosun müteahiti değil huzurun sağlayıcısı olma niyetinde.

Tabloyu kısaca değerlendirecek olursak ülkede ki rejimin rahatlaması için, sistemin daha çalışır bir hal alması için, devlet yönetiminin millet üzerinde düğümlenir bir hal almaması için öngörülen çalışmanın en başta ülkenin gerçek sahibi iradeye yani millete sunulması gerekmektedir. Zira milli iradenin sahibi aziz milletimizin bu hususta ki tezahürü hali hazırda ki mevcut sisteminde, getirilmesi üzere çalışmalar yapılan başkanlık sisteminde kaderini belirleyecek en önemli etken olduğunu unutmayalım. Milletten korkmak, kaçmak, milleti görmezden gelmek, söz sahibi yapmak yerine sesini kısmak, kaos ortamı oluşturmak, düzene sokmamak için çabalamak muhakkak ki milletten “DUR” görecektir.

Rejimin rahat olup olmadığına, sistemin çalışır mı yoksa tıkanık mı olduğuna, devlet yönetiminin millet üzerinde düğümlenir bir hal alıp almadığına milli iradenin sahibi aziz milletimizin karar vermesi en doğru adımdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’de, Milliyetçi Hareket Partisi’de bu görüş doğrultusunda hareket etmektedir, bu hususun tam zıttı yönde hareket eden siyasi oluşumların bana göre esas korkusu milletin önüne çıkıp, millette ki karşılıkları ve değerleri ile yüzleşecek olmalarıdır, onları korkutan bir türlü tamamı ile bütünleşemediği ve bütünleşmek doğrultusunda olmadığı milletin sandıkta kendilerinde ki karşılığını gösterecek olmalarıdır. Ama unutulmamalıdır ki hakimiyet milletindir.

Saygılarımla.