16.10.2022, 11:03

İKİ KOMUTAN İKİ FETVA

Hiçbir Padişah hacca gitmemiştir,  ama Mescid-i Haram ve  Medine'yi  Münevvereyi yaparak İslam dünyasına en büyük hizmeti de yine Padişahlar yapmıştır.

Bunun yanında Osmanlı Devleti yıllarca çöllere içme suyu hayratları yaptı. Bu hizmetler için Vakıflar kurdu.

Hz. Muhammed (s.a.v.) 'in torunlarından Hz. Hüseyin soyundan gelenlere Seyyid, Hz. Hasan'ın soyundan gelenlere ise Şerif denir. Şerif Hüseyin batının kışkırtmaları sonunda Osmanlı'ya baş kaldırdı. İngilizlerin hain planına kanıp İstiklal davası peşine düştü. Oysa ki Abdülhamid Han Şerif Hüseyin'in fikir yapısını bildiğinden dolayı 20 yıl sarayda (İstanbul'da) tutmuştu. İttihatçıların en büyük hatası Şerif Hüseyin'i serbest bırakmalarıydı. Arap yarımadasındaki en büyük, en dramatik savaş Medine'de yaşanmıştır. Arap isyancılar 50 bin, Osmanlı Askerleri ise 15 bin kişiydi. Osmanlıda bu savaşta komutan Komutan "Çöl Arslanı" lakaplı Fahrettin Paşaydı. Osmanlı o dönemde bir çok cephede savaştığı için Medine'ye fazla asker gönderemedi. Fahrettin Paşa 2 yıl 7 ay boyunda Medine'yi Müdafaa etti. Erzak bitmiş, yiyecek birşey kalmamıştı. Fahrettin Paşanın kafasındaki tek seçenek çekirge yemekti. Ordu da bazı kişiler çekirge yemek istemediler. Fahrettin Paşa bu durum karşısında Medine Müftüsünden "Zaruret Karşısında Çekirge Yenebilir" fetvasını aldı. 

Diğer bir fetva  konusu  da tarih kitaplarında okutulmayan Kut-ül Amare Savaşıdır. 1916 yılında Irak cephesinde Osmanlı askerleriyle, İngiliz askerleri arasındaki savaştır. Osmanlı ordusu Bağdat'ı kuşatmak isteyen İngilizlerle uzun süre mücadele ettiği, 15 bin İngiliz subayının esir alındığı bir savaştı.  İngiliz ve Hint askerleri Kut Kasabasında "Irak'ta Dicle kenarında Bağdat'a 100 km uzaklıkta bir kasaba" 1916'da nüfusu 6 bin 500 dür. Osmanlı askerlerince İngiliz askerleri kuşatıldı. Komutan Sakallı Nurettin Paşa'dır. bu kuşatma 6 ay (180 gün) sürdü.  Daha önce çikolata ile beslenen İngiliz askerlerinin erzağı bitmişti. Bunun sonucunda Dünyada ilk defa İngiliz uçakları ile askerlere erzak atıldı. Erzakların yarısı Dicle nehrine düşerek balıklara yem oldu. Gerekli erzağı  askerlere ulaştıramayan ve Çaresiz kalan İngiliz komutan durum karşısında kalan atları kestirerek askerlere yedirmek istemiştir. Ama Hindistan'dan gelen Müslüman askerler: "Biz at eti yemeyiz haramdır." dediler. Bunun üzerine İngiliz komutan Hint'li müftüden fetva istedi. Gelen fetvada "Zaruriyet halinde sıhhati korumak için at eti yenilebilir dendi." Buna rağmen İngiliz askerlerinin yarısı açlıktan öldü.

Her iki savaşta 1915-1916 yıllarında olmasına rağmen resmi olarak tarih kitaplarında yer almaz.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Yayın politikamızdan memnun musunuz?
Yayın politikamızdan memnun musunuz?