30.01.2017, 10:36
Aşk'ta Yağmur mu, Kar mı?
Maşuk aşığına seslenirken bir çok varlığı aracı koyar. Aşığını ya ona benzetir ya ondan yardım diler.
Bunlardan biride yağmur ve kardır. Bu iki unsur öylesine özdeşleşmiş ki ya sevgili yağmurda ıslanmıştır, ya da zülfüne kar yağmış, ak'lanmıştır. Yağmurda, karda, ıslanan sevgili misk-i amber kokusuna bürünür.
Sevgiliye yazılan bir şiir düşünün ki yağmursuz karsız olmasın. Ya aşıklar yağmurda sırılsıklam olurlar, ya da karda birbirlerine kar topu atarlar. Uzak olan aşıklar bahar yağmurunda aşklarını tazeler, yağan karda sarılır, birbirlerini ısıtırlar.
İşte böyle bir kış günüydü, balkondayım. İnsanlar geçiyor, paltosuna sarılmış büzülmüş. Arabalar geçiyor silecekleri cam süpürüyor. Derken lise dağılıyor, kızlı erkekli. Kaldırım cıvıl cıvıl, neşeli sözler, gülen yüzler ve gençlik canlılığı. Gençlerden biri çiğnenmemiş kara kızın ismini yazıyor ve mutlu bir edayla ona sesleniyor. Kız bakıyor ismini görünce biraz kızarıyor, kızıyor ve yüzü mutlu bir hal alıyor, gülücükler beliriyor.
Ayağıyla karı çiğniyor ve gence iki tokat atıyor, kızdığında mı, mutluluğundan mı? Genç kaçıyor. Sanki sırtına vuran boks şampiyonu.
Derken bir araba geçiyor, rüzgar gibi. Arkasındaki plakanın altındaki levha sallanarak gidiyor. Levhadaki araba arkası yazıyı okuyorum. "RÜZGARIN HÜKMÜ YAĞMURA KADAR." Yağmur, kar ve rüzgar edebiyatımızın vazgeçilmezidir. Rüzgar, ya sevgiliden haber getirir, ya da sevgiliye haber salarız veya da sevgilinin kokusunu iletir bize. Bizde yazdık:
AK YÜZLÜM
Kar üstüne yazdım o pak ismini,
Yürüdüğün yolda ölürüm diye.
Karşıma astım o ak resmini,
Baktıkça selam dururum diye.
*****
Rüzgarın hükmü yağmura kadar,
Senin zulmün ise bana hediye.
Beklettin, bekledim belki arar,
Bir göz kırparda gelirim diye.
*****
Kalabalıklarda yalnız dururken,
Kuş gibi yürek düp düp vururken,
Gözlerim kapalı ruhum uyurken,
Düşümde seninle olurum diye.
*****
Küllenmiş duygumu bastım kalbime,
Çırpındıkça düştüm senin ağına.
Uzatma korkarım değmem eline,
Heyecandan belki ölürüm diye.
