01.06.2017, 11:03

Eşref Saati

İslâm'da duanın önemli bir yeri vardır. Ferdi değil, toplumsal olarak yapılan dualar daha önemlidir. Dua'da önce vatana, millete, tüm İslam alemine ve ferdin kendine yaptığı duadır. Daha hayırlı olduğuna inanıldığından toplu dualar tercih edilir. Böyle dualarda "Duası kabul edilenler hürmetine" denilir.

Dergahta tüm müritler "Yunus kulunun hürmetine" diye dua ederken, Yunus'ta "Duasını kabul ettiğin kul hürmetine" diye dua eder.

Bir'de duaların kabul edildiği vakit ve saatler vardır ki, bu anlarda dua edilmesi tavsiye edilmiştir. Seher vakti, ezan ile namaz arası, cuma vakti, misafirin, mazlumun duaları gibi... Ayrıca halk arasında yaygın olan Eşref saati vardır. Bu şerefli saat, zamanın şereflisi anlamına gelir. Halkımız yapacağı işin eşref saatine rast gelmesini arzu eder. Şayet yapılan iş başarı ile bitmişse "Tam eşref saatine rastlamış" denilir.

Hatta iki kişi farkında olmadan aynı konuda konuşacak olursa "Tam eşref saatiymiş, keşke iş tutsaydık" derler.

Eşref saati daha çok gök ve yıldızlarla ilgili olup bu işle uğraşanlara müneccim denilmiştir. Osmanlı, yapacağı her hayırlı işi müneccimlere danışmıştır. Hatta Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethi için müneccimlerin belirlediği eşref saatinde sefere çıktığı rivayet edilir.

İşte uğurlu olduğu tespit edilen ve zannedilen böyle bir zamanda başlanılacak işlerin insana uğur getireceğine inanılır ve buna eşref saati denir. Günümüzde açılış merasimlerinde kurban kesilmesi, bir işe başlanıldığı gün sadaka verilmesi, uğur getirsin diye bazı günler türbe ve yatırların ziyaret edilmesi, bazı eşya ve maskotların boyna takılması veya cepte taşınması gibi pek çok adette birazda bu eşref saati anlayışının etkisi bulunduğu düşünülebilir. 

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Yayın politikamızdan memnun musunuz?
Yayın politikamızdan memnun musunuz?