08.01.2021, 16:36

GİDEN YIL, GELEN YIL

Cenaze, düğün, nişan, doğum günü genel adı topluluk olan her etkinlik için görüşmek isteyenlerin görüştüğü, istemeyenlerin covidi bahane ettiği, ilk başlar için ifade etmek gerekirse bazen çok relax, bazen de çok antiseptikli, sıklıkla sıradan hayatlarımızın aslında ne güzel olduğunu anladığımız unutulmayacak bir yıldı 2020.

Aslında ilk yasaklar çok iyi geldi;
Baza altları, dolap içleri, kilerler düzenlendi zira bunları yapmak için hiç de olmayacak kadar çok vakit vardı,
Çocuklar babalarına annelerine doydu,
Dizi-film platformları görmediği kadar çok üye sayısına ulaştı.
İzlenmeyen filmler izlendi, okunmayan kitaplar okundu.
Fotoğraf albümlerine bakıldı.
Evlerde maaile kahvaltı yapma sayısı her yılınkinden daha fazlaydı.
Sahura kadar uyumayan hane sayısı, hane de ki kişi sayısı belkide en çok bu sene oldu.

Bunlarla hemhal olunurken takvimler Haziran’ı buldu. Esasen buraya kadar daha iyiydi denilebilir öyle ki Haziran’dan sonra ki süreçte art arda açıklanan izinler, kaldırılan yasaklar ve kısıtlamalar 3 ay sadece +1 fazla ile bize normal hayata döndük hissi verdi çoğumuzu bu moda soktu. Bu arada +1 hepinizin tahmin ettiği gibi maskeydi hoş çoğu buna da riayet etmedi. 3 aylık rahatlamanın faturası bir hayli ağır oldu ve vaka sayıları ciddi seviyede yükseldi. Akabinde yaptırılan yaptırımlar alınan kısıtlama kararları bu sefer ilkine nazaran ekonomik bağlamda bizleri daha güç yakalamıştı. Çok uzun uzaya yazmadın da bir anlamı olduğunu düşünmüyorum zira hepimiz aynı şeyleri yaşadık, yabancısı olmadığımız ve üzerimizde ortak etkisi olan bir süreç bahsettiğim.

2020 yılını büyük ölçekte Covid-19 salgın hastalığı ile geçirsek de etkisini en az onun kadar yoğun hissettiğimiz acı hadiseler ile geçirdik. Öyle ki;
Elazığ Depremi,
Van’da çığ felaketi,
Coşkusundan yoksun kaldığımız ama kutlamaktan vazgeçmediğimiz gurur vesilesi milli bayramlarımızı bir ve beraber, itibarına layık şekilde idrak edemeyişimiz,
Sel felaketleri,
Hiç görmediği grafiğe ulaşan istihdam edilememe sıkıntıları,
Döviz artışları,
İzmir depremi 2020’yi bize unutturmayacak bir çok acı hadiseyi beraberinde getirdi.

31 Aralık gecesi mutfak tezgahlarında ıslatılan nohutların 1 Ocak sabahında kalem pirzolaya dönüşmeyeceğini bildiğimiz çizgide 2021’den beklentilerimiz ama hayallerimizi de kilitleyip dolaba kaldırmadık ya umut ediyoruz hep birlikte 2021 yılı hepimizin beklediği umutları getirmese dahi hepimizi umutlarımıza yaklaştıran bir yıl olsun zira umuttan uzaklaşmak umutsuzluk kadar acı. Her şeyden evvel sağlıklı bir yıl olsun efendim keza 2020 yılı en çok da sağlığın önemini vurguladı bize.

Saygılarımla.
Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Yayın politikamızdan memnun musunuz?
Yayın politikamızdan memnun musunuz?