28.11.2016, 09:46

Yavuz'da Bilmiyordu

Osmanlı da padişahlık babadan oğula geçerdi. Babasından sonra padişah olacak, padişah oğluna Şehzade denirdi. Padişahın kendinden sonra tahta oturacak bir oğlunun olması şarttı. 

Yavuz Sultan Selim'in henüz oğlu yoktu, hanımı da hamileydi. Doğum yakındı. Yavuz odasında Kuran okuyordu. Müjdeli haber tam bu sırada geldi. Bir oğlu olmuştu. Padişah Nahl suresinde Hz. Süleymanla ilgili kısmı okuyordu. Bunu bir manevi işaret olarak gördü ve yeni doğan çocuğunun adını Süleyman koydu. Yani geleceğin Kanuni Sultan Süleyman'ı... 

Yavuz bile doğmadan önce çocuğunun cinsiyetini bilmiyordu. 

Ben bu konuyu çalışırken kadın hastalıkları uzmanı bir doktordan faydalandım. Doktora, çocuğun ana rahmine düşüşünden doğana kadarla ilgili Kuran ayetlerini okuyunca doktor: "Bunlar Kuran'da var mı? Biz niçin bilmiyoruz, bize niçin okutmadılar?" diye hayıflanmıştı. Bugün bu konuları bilen doktorumuz pek çoktur. Yalnız bu doktorlarımızda şahsi gayretleriyle bilmektedirler. Zira bildiğimiz kadarıyla tıp fakültelerinde Darvin teorisi okutuluyor, Kuran ayetlerinden bahsedilmiyor ne hikmetse?

Hz. Muhammed (sav) hadislerinde bir kız evlendirenle iki kız evlendirenin sevaplarının kat kat verileceğinden bahseder. Bu da islamın kadına verdiği önemi gösterir. Zira Cennet anaların ayağı altındadır. Yine Hz. Muhammed, Hz. Osman geldiğinde O'nu kalkarak ayakta karşılardı. Çünkü, Hz. Osman hem iki kızının da kocasıydı, hem de hafız-ı Kuran'dı. 

Hani yeni evli iki karı koca düğünden sonra "Bir ay ne senin annen baban, ne de benim annem babam gelince kapımızı açmayalım, birbirimizi iyi tanıyalım." diye karar almışlardı. Zira birbirlerini tanımadan evlenmişlerdi. Aradan bir hafta geçer, oğlanın anne babası gelir, oğlan kapıyı açmaz. Bir kaç gün sonra da kızın annesi babası gelir kız biraz tereddüt eder, sonra kapıyı açar. Çiftlerinde çocukları olur. Adam oğullarını normal evlendirir. Kızlara gelince, çok pahalı düğünler yapar. Hanımı bu ayrıcalığın sebebini sorar. Adam der ki: "Biz seninle evlendiğimiz gün bir karar almıştık. Ben o kararda sözümde durdum. Lâkin sen annen baban gelince dayanamadın ve kapıyı açtın. Demek ki anne babaya sadık kız çocuklarıymış. Bizde evlerine gidince kapıyı bize kızlarımız açarlar. Onun için kızlarıma çok değer veriyorum." der.
Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Yayın politikamızdan memnun musunuz?
Yayın politikamızdan memnun musunuz?