08.01.2018, 09:26

ZIKKIMIN KÖKÜNÜ YE!

Bor'dan bir de Ka­ra­tay hoca geçti, ba­yan­la­rın al­kı­şı eş­li­ğin­de. Hele, "La­ha­na yi­yi­niz" de­di­ğin­de daha da çok alkış aldı.

La­ha­na fes­ti­va­li­ni dü­şü­nen, dü­zen­le­yen ve emeği ge­çen­le­ri de al­kış­la­mak lazım. Ya­hu­di "Bir iş ya­pa­ca­ğım zaman ser­ma­ye­min yüzde sek­se­ni­ni rek­la­ma ve­ri­rim" demiş. La­ha­na ve la­ha­na­cı­lı­ğı teş­vik etmek, marka yap­mak, sek­tör ha­li­ne ge­tir­mek la­zım­dı.


Bende bir zi­ra­at­çı ço­cu­ğu ola­rak böl­ge­de tek tip seb­ze­nin plana çı­ka­rıl­ma­sı­nı dü­şü­nür­düm. Tüc­car, la­ha­na de­yin­ce Niğde'yi dü­şün­me­li. Ge­lin­ce de kam­yo­nu­nu tek bir üre­ti­ci­den dol­dur­ma­lı. 


Parça parça almak tüc­ca­rı ka­çı­rır. Fes­ti­val bunu ger­çek­leş­ti­re­cek­tir. Za­man­la sis­tem daha da ra­yı­na otu­rur.


Ka­ra­tay hoca işin ti­ca­ri yö­nü­nü çok iyi ayar­la­mış. Ne­re­ye gi­der­se aynı slay­tı kul­la­nı­yor. İlk din­le­ye­nin de ho­şu­na gi­di­yor. Bor'dan Kay­se­ri'ye git­miş. Te­le­viz­yon­dan iz­le­di­ğim ka­da­rıy­la ko­nuş­ma ay­nıy­dı. İnsan psi­ko­lo­ji­si­ni de iyi bi­li­yor. Kay­se­ri'de de "Hiç çe­kin­me­den bol bol pas­tır­ma yiyin" de­yin­ce bolca al­kış­lan­dı.


Ki­tap­la­rı­nı oku­dum. Diyet öne­ri­yor. Bu diyet daha çok masa ba­şın­da otu­ran­lar, hiç ça­lış­ma­yan­lar için ge­çer­li ola­bi­lir. Yoksa sekiz saat bağ kaz­ma­sın­da kürek iş­çi­si için değil. İşçi, o di­ye­ti uy­gu­la­sa iki saat ça­lı­şa­maz.


Bir de hal­kı­mı­zın di­li­ne pe­le­senk olan 'ZIK­KI­MIN KÖ­KÜ­NÜ YE' sözü var­dır. Soru cevap ol­say­dı so­rar­dım. An­ne­ler ço­cuk­la­rın yemek ye­me­me­le­rin­den çok şi­ka­yet­çi­ler. El­le­rin­de yemek ta­ba­ğı ar­ka­la­rın­da gezer du­rur­lar. Ço­cuk­la­rı­na bir türlü ye­di­re­mez­ler­se si­nir­le­nir, ye­dir­mek­ten vaz­ge­çer ve 'Zık­kı­mın Kö­kü­nü Ye' der­ler. 


Bu deyim çok yi­yen­ler için­de söy­le­nir. Sak­la­nan bir şeyi bu­lup­ta yiyen olur­sa kız­gın­lı­ğı­nı be­lirt­mek için 'Zık­kı­mın kö­kü­nü ye emi' ya da 'Zık­kı­mın kö­kü­nü yi­ye­si­ce' denir.
Peki bu zık­kım ne­re­den çıktı? Bizim zık­kım de­di­ği­mi­zin aslı zak­kum ağa­cı­dır. Sıcak iklim bit­ki­si­dir. Açan çi­çe­ği çok gü­zel­dir. 


Adana da bul­var­lar zak­kum çi­çe­ği ile do­lu­dur. Şeh­rin sü­sü­dür. 


Niğde Bor'da da sak­sı­da ye­ti­şir. Annem kışın don­ma­sın diye ka­pa­lı yere koyar, ba­ha­rın çı­kar­tır­dı.


Zak­kum Kuran'da da üç ayrı su­re­de geçer. Ce­hen­ne­min di­bin­de biten bir ağaç ol­du­ğu be­lir­ti­lir. Gü­nah­kar­la­rın yi­ye­ce­ği ola­rak an­la­tı­lır.


Yıl­lar önce Dr. Mus­ta­fa Özkan zak­kum­dan kan­ser ilacı yap­mış­tı. Te­le­viz­yo­na çı­kın­ca her­kes ta­nı­dı. Dok­tor­lar­dan büyük eleş­ti­ri­ye uğ­ra­dı. O da so­lu­ğu Ame­ri­ka da aldı. Sonra oku­dum ila­cı­na Ame­ri­ka da pa­tent aldı. 


Rah­met­li Bi­yo­kim­ya pro­fe­sö­rü Yunus Ak­ça­mur'a sor­muş­tum o za­man­lar. "Onu mes­lek­taş­la­rı çe­ke­me­di" de­miş­ti.


Her­hal­de ilk kaçan ilim ada­mı­mız de­ğil­di. Son da ol­ma­dı sa­nı­rım.
Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Yayın politikamızdan memnun musunuz?
Yayın politikamızdan memnun musunuz?